Şüphesiz kahve en içilesi içeceklerden bir tanesi. Sayılamayacak kadar fazla başarılı insanın hayatlarında önemli rolü olan kahvenin bilimsel olarak ne gibi faydalarının olduğunu masaya yatırıyoruz. Sade kahve konusunda benim bulabildiğim en az 12 bilimsel mevzu var. Bu durumda kahve alışkanlığınız için şükredin bence ama sakın ha krema ve şeker ile bu müthiş içeceği ve sağlığınızı berbat etmeyin.
1 – Karaciğere faydalıdır.
Her gün alkol almak yerine sade kahve içmek karaciğeriniz için son derece yararlıdır. Araştırmalar göstermiştir ki; her gün 4 fincan sade kahve (ortalama 2 Tall boy Starbucks) içen insanların içmeyenlere oranla siroz olma ve karaciğer rahatsızlığı geçirme riski %80 oranında azalmakta. Yine aynı oranda kahve içenlerin, karaciğer kanseri olma riskleri de %40 oranında düşmekte.
2 – Sade kahve sizi daha zeki yapar
Kafein psikoaktif bir uyarıcıdır. Kahve içtiğinizde kafein doğrudan sindirim sisteminize doğru yolculuğa çıkar, akabinde kanınıza karışır ve netice olarak beyne ulaşır. (Yaklaşık 35-40 dakika içinde) Beyninize ulaştığı gibi Adosin adı verilen inhibitör nörotransmitter‘i bloke etmektedir. Bu mevzu diğer nörotransmiterlerin (norepinephrine ve dopamine) de beyninizde ki nöronlarla daha fazla çarpıştırılmasına sebep olacaktır. Tüm bu kimyasal tepkimeler ve nöronların etkileşimi modunuzu yükseltecek, enerjinizi arttıracak, hafızanızı ve hafızanızın tepki süresini hızlandıracak, kısaca beyin fonksiyonlarınızı hızlandıracaktır.
3 – Metabolizmanızı %11 oranında hızlandırır.
Biraz kilo mu vermek istiyorsunuz? Çok fazla hareketli ve aktif değil misiniz? Direk olarak kahve için. Kafein, yağ yakımı ile direk olarak ilgili olan sayılı maddelerden birisidir. Piyasada ne kadar yağ yaktırıcı yada kilo verdirici ilaç, çay kıl tüy varsa hepsinde bir miktar kafein olduğunu göreceksiniz. Bu tabiki spor yapmayıp oturup deli gibi kahve için demek değildir. Muhtemelen ikisini birden yapmalısınız. Ama yinede her gün bir miktar kahve sizi daha sağlıklı ve mutlu etmeye yetecektir.
4 – Size önemli besin değerleri kazandırır.
Kahve içiyorsanız, başlı başına en büyük antioksidanlardan birisini alıyorsunuz demektir. Bazı önemli vitamin ve mineraller olan; B2, B3 ve B5 vitamininin yanı sıra Manganez, Magnezyum ve potasyum kahvede bulunmaktadır. Ayrıca ilginçtir ki insan vücudu bazı antioksidanları sebze ve meyve gibi daha meşhur kaynaklardan ziyade kahveden daha iyi emebilmekteymiş. Oha diyerek daha sağlıklı olmak için asılın kahveye o zaman şeklinde devam ediyoruz.
5 – Tip 2 şeker hastalığına yakalanma riskini düşürür.
Hemen şunu netleştirelim, bu fayda eğer kahvenize az da olsa krema yada şeker ekliyorsanız işe yaramamaktadır. Hatta muhtemelen yarardan çok zarar verecektir. Aman diyim. Fakat sade kahve içiyorsanız, araştırmalara göre gün içinde içtiğiniz her fincan kahve sizi %7 oranında şeker riskinden korumaktaymış. Yani günde 2 fincan kahve içiyorsanız, içmeyenlere göre şeker hastalığına yakalanma riskinizi %14 oranında azaltmaktasınız.
6 – Parkinson riskini düşürür.
Kimse nörodejeneratif bir hastalığa yakalanmak istemez, özellikle ailesinde bu tip bir hastalık yaşayan varsa. Parkinson kabaca Dopamin miktarının düşmesi ile ilişiklendirilmekte. Kahve beyindeki Dopamin seviyesini yükselttiğine göre, sade kahve içmek, parkinson hastalığına yakalanma riskini düşürecektir. Düzenli kahve içen insanların bu hastalığa yakalanma riskinin %32 ila 60 oranında az olduğu görülmüş.
7 – Depresyon ile savaşır ve genel olarak sizi mutlu eder
Kahve’nin içinde deliler gibi dolu olan Kafein‘in beyindeki Dopamin seviyesini tavana vurdurduğunu daha önce defalarca söyledik. Dopamin genel olarak “Zevk Hormonu” olarak bilinir. ehehe Bu şekilde düşündüğümüzde rahatlıkla yediğimiz yada içtiğimizde dopamin artışı yapan herşeyin bizi mutlu ettiği ve depresyondan uzaklaştırdığı gibi bir sonuca varabiliriz.
Günde 1 yada daha fazla fincan sade kahve içenlerin depresyona girme oranının %20 oranında düştüğü, hatta %50 daha az intahara meyilli oldukları görülmüş. Kahve içmek tam anlamıyla HAYAT KURTARAN birşey desek yanlış olmaz herhalde ehehhe. Eğer etrafınızda depresyon belirtileri gösteren birileri varsa arada sırada kahve içmeye çıkartıp dertlerine ortak olursanız, onlara olumlu yönde destek sağladığınız göreceksiniz.
8 – Birçok tür kanser riskini düşürür.
Yukarıdaki maddelere uyan biri iseniz zaten karaciğer kanseri riskiniz önemli oranda düşmüş demektir. Kahvenin ayrıca kolorektal kanser riskinide düşürdüğü bilinmekte. Günde 4-5 fincan sade kahve içenlerin kolorektal kanser olma risklerinin %15 oranında düştüğü, ayrıca karaciğer kanseri olma risklerininde %40 oranında düştüğü görülmüş. Dünya üzerinde ölümlerin 3.üncü ve 4.üncü sırada kolorektal ve karaciğer kanseri sebebiyle olduğu gerçeği ile yüzleşirsek kahvenin inanılmaz bir önemi olduğunu görebiliriz.
Son olarak kahvenin cilt kanseri riskinide düşürdüğü bilinen bir gerçek. Özellikle kadınlarda bu daha etkili ve %20 gibi değerlerde.
9 – Kalp hastalıkları riskini düşürür.
Düzenli kahve içenlerin içmeyenlere oranla kalp krizi geçirme riski %20 daha az olmakla beraber diğer kalp hastalıklarına yakalanma oranlarıda çok çok düşük oranlarda. Kafein‘in kalp hızını arttırması ile kahvenin kardiyovasküler sağlığınızı da olumlu etkilemesi kaçınılmaz. Günde birkaç fincan kahve içmenin ekileri kabaca bir miktar yürüyüş yapma ile benzer özelliklerde. Bu da kalbinizi sağlıklı olmaya yönlendiriyor. Üstteki maddelerde de belirttiğim gibi bu kesinlikle sizi egzersiz yapma konusunda bahane üretmeye itmesin, egzersiz olmadan bu etkiler tek başına kesinlikle yeterli değildir.
10 – Vücudunuzu temizler
Kafein bir diüretik dir. Siz “O ne demek la?” diye sormadan hemen açıklıyorum, kısaca kahve içtiğinizde, içmediğiniz zamanlara oranla daha sık çişe gidersiniz. Bu bir çok durumda iyi bir şeydir zira boşaltım sistemini temiz tutarsınız. İnsan vücudu ara ara zararlı bakterileri ve virüsleri idrar yolu ile temizler, kahve de bu doğal prosesi destekler. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki sade kahve içenler daha az hasta olurlar.
11 – Sizi daha sakin tutar.
Daha kahvenin kokusunu burnunuza çektiğinizde bile sakinleşmeye başlarsınız. Aslında olan, kahvenin beyninizde stres ile ilintili olan bir çeşit proteinin kompozisyonunu değiştirmesidir. Stres özellikle uyku sıkıntısı çekenlerde daha çok görülmekte. İşte bu yüzden sabahları yada öğlene doğru bir fincan kahveden sonra kendimizi daha iyi, daha rahat ve sakin hissederiz.
12 – Alzheimer ve bunaklık riskini önler.
Kafein‘in beyindeki bazı nörotransmitterlara etkisi dolayısıyla kahve genel olarak hafızaya iyi gelmektedir. Hatta uzun süreli kahve tüketimi daha da iyi gelmekteymiş. Yıllarca düzenli olarak sürdürüldüğünde kahve içmek, Alzheimer ve Bunama riskine karşı önemli ölçüde direnç sağlamakta. Düzenli kahve içenlerin dünyanın en ünlü nörodejeneratif hastalığına yakalanma riskinin %65 oranında az görüldüğü ispatlanmış bir gerçek.